26 Aralık 2013 Perşembe

Prisencolinensinainciusol (Nooldu okuyamadın?)

Ahahahah. "Kulağa İngilizce gibi gelirse İtalyanlar bunu sever hacı" diye mi düşündü naptıysa artık, Adriano Celentano 1972 yılında bir şarkı yapıp tamamen anlamsız sözler yazıyor ve bunları Amerikan aksanlı İngilizceymiş gibi söylüyor, ortaya nurtopu gibi bir hit çıkıyor.

3 Aralık 2013 Salı

Baska bir "su an yanimda su konusuluyor" post'u

Bu sefer ogle yemeginde yandaki masada iki kadin oturuyor. Yaklasik yarim saattir ev dekorasyonundan bahsediyorlar. Arkadaki oturma odasini turkuaz yapmis sarisin olan, yalniz marks and spencerdan potpori mi ne almasi gerekiyomus bi tek o eksikmis. Oburu de salondaki "kirmizi kose"sinden bahsediyor. Plastik nar ve kirmizi eski gorunen bir can almis haftasonu, cok mutluymus. Simdi sehpalarinin ustune yilbasi "seyleri" istiyormus, minik noel babalar falan. Rahatsiz olmamam mumkun degil, elimde degil. Kirmizi kose ne olum?

2 Aralık 2013 Pazartesi

25 Kasım 2013 Pazartesi

Brainwashing Soldiers

Kaos GL haberinde görüp hastası olduğum şu duvar resminin (street art terimlerine de hiç hakim değilim yalnız daha) sağdan soldan çekilmiş müthiş resimlerini şu sayfadan görebilirsiniz.  Ellerine sağlık Blu birader.


21 Kasım 2013 Perşembe

Biraz da sinirlenelim

Ertuğrul Özkök 2011'de Ahmet Kaya'nın mezarını ziyaret edip bununla ilgili bir yazı yazmıştı. Yüzsüzce "aramıza o manşet girdi" dediği manşet de şu:


Bu arada o nası görsel ya. Zamanında hepimizi etkisi altına alan batik tişört iğrençliğini yüzümüze yüzümüze vurdu şu an rahmetli.

20 Kasım 2013 Çarşamba

Bir hayvanseverlik ölçütü olarak masal kitaplarının üstünden parmakla hayvan sevmek

Nesli tükenmekte olan bir aslanı vurup bir de zafer fotoğrafı çektirince şimşekleri üzerine çeken kadın avcı Melissa Bachman ile ilgili olarak Yeryüzüne Özgürlük Derneği'nin blogunda bir yazı çıktı. Olayın hayvan katliamı ve yok olmakta olan türler yönü bir yana, bu yazıda özellikle olaya gelen cinsiyetçi tepkiler ele alınmış.

Burada beni "new post" butonuna basmaya iten şey ise şu oldu; örnekleri gösterilen tweetlerdeki o ayarsız, "anlamıyorsan/hoşuna gitmiyorsa küfret" yaklaşımına dayalı tepkileri yıllardır gördüğüm için tanıyıp anlasam da, burada tam olarak cinsiyetçi bir yorum görmüyorum. Kevaşe, fahişe, x'e siktirmek, vesaire bunlar literal anlamda olmayıp günlük hayattan bildiğimiz, seksen yıldır yerine hangi kelimeyi kullanıyor olsak aynı şekilde küfür gibi algılayacağımız laflar. Burada cinsiyetçi yorum nasıl olurdu? Avcılığın erkeklere addedilmiş bir şey olduğunu ve bir kadının avcı olmasının erkeğe kendini zayıf hissettirdiğini anlatan bir yorum olabilirdi, mesela ne bileyim, "evde çocuk bakacağına bir de avlanıyor!" gibi bir şey. Bilemiyorum.


The Longest Daycare

Tüm Maggie Simpson hayranlarına geliyooor: (Yalnız bunun oscar adayı olmuş olması bana da pek mantıklı gelmedi)


18 Kasım 2013 Pazartesi

Mine the serefsiz

Arkamdaki koltukta cok yogun bir sekilde dedikodu yapiliyor su an. Beynim bulandi, donup "size ne ameke size ne be!" dememek icin kendimi tutuyorum.

İki genc kadin bunlar, anladigim kadariyla ikisi de hostes. Son yirmi dakikadir baska bir hostes hakkinda konusuyorlar. Konusma arasinda bol bol "yaeani", "ben sana soyliyim kizim", "benden kacmaz" gibi sozler geciyor. Bahsettikleri kadin baska bir adamla birlikte yasiyormus ama adam onunla evlenmeyecekmis, kadin bunun farkindaymis, ama umursamiyormus bile, baska adamlarla gorusuyormus hatta, zaten yuzsuz serefsizin tekiymis. Nasil olur da onun dugunune gelip sadece kendisi ve beraber yasadigi adamin fotografini alir gidermis? Aman canim zaten kizin ne mal oldugunu herkes anlamis, mesela o gecen gun tanistirdigi oyuncu adam onu sadece bir kere aramis. Ayrica ikiyuzluymus de, ozledim deyip sonra kizlarla kahveye falan davet edildiginde o gun birlikte yasadigi adam ve arkadaslariyla disari cikacagini soyleyip binbir ozurle reddediyormus, oysaki o gun aslinda baska erkeklerle birlikte olmaya gidecegini o kizlarin hepsi biliyormus. Lanoglum butun bunlar sizin kafanizi neden bu kadar mesgul ediyor be? Neden umursuyorsunuz? Kiskaniyorsaniz neyini kiskaniyorsunuz allaskina?

14 Kasım 2013 Perşembe

Kaya falcılığına örnekler

Definecilik forumuna denk geldim bugün ilk kez. Definecilik evet. Neler yaptıklarını, hangi "işaretler"e rastladıklarını, bunları nasıl yorumlamaları gerektiğini, başlarına gelenleri yazıyorlar. Mesela bir tepede gezerken jandarma gelmiş "siz napıyosunuz burda" deyip karakola götürmüş, meğer define aramanın cezası varmış. Ve tabii ki her forumda olduğu gibi çılgın imzalar var. Şu kıblesi bozuk dede mezarı da iyi güldürdü beni ahahah, girin eğlenin.

13 Kasım 2013 Çarşamba

Ortalama Memet

Yeni sevgilim Terry Callier ile dün tanıştık, delicesine ünlü ama nedense bu zamana kadar duymamış olduğum hiti Ordinary Joe sayesinde:


Bugün iş güç arasında henüz çok fazla dinleyemedim, sadece (Ordinary Joe'yu da içeren) Occassional Rain ve What Colour is Love albümlerini dinledim ve tabii ki günüm güzelleşti. İkincisinden You Goin' Miss Your Candyman ve I'd Rather Be With You, ilkinden ise Do You Finally Need A Friend şimdilik köpeği olduğum şarkılar oldu. Söylediğim sırayla, buyrun:


 Bir an önce akşam olsun, eve gideyim, Terry'min her şeyini dinleyeyim! Terrygirl.


Köprü tiem

Çin'de böyle bişey yapacaklarmış. Araştırmadım, kesin doğru mudur bilmiyorum ama görevimi yaptım, köprüye aşık oldum. Nasıl olmayayım?


11 Kasım 2013 Pazartesi

7 Kasım 2013 Perşembe

Ayakkabı ayakkabı cilası

Off şarkıya gel, ameyzing değil mi allahaşkına! The Dynamic Superiors - Shoe Shoe Shine: (Dikkat çok komik dans içerir)


O nasıl piyano, nasıl melodi, ölürüm.

2 Kasım 2013 Cumartesi

Interviews before executions

Oha cok ilginc. Cin'de her hafta idam mahkumlari ile roportaj yapan bir program var: https://www.youtube.com/watch?v=sDQBuTzQa4Q&feature=youtube_gdata_player

10 Ekim 2013 Perşembe

Sayrus da dinleyecektim demek

Bütün önyargılarımı bir kenara bırakıp Miley Cyrus'un Bangerz albümünü dinledim, iki tane favori şarkım bile oldu teheey. Bak:

1. Rooting For My Baby:


2. FU:

29 Eylül 2013 Pazar

Ajlan Büyükburç

Erol Büyükburç'un kızıymış, hiç bilmiyodum. Fanı da sayılabilirdim aslında Ajlan-Mine'nin, hayret.


Tatlı Kaçık (feat. Mavi Lenste Kampanya)

Elalemin kulübesine girdiği yetmiyormuş gibi buzdolabını açıp buzları bağrına boca eden Yonca Evcimik'in göbeğinden dinliyoruz:





28 Eylül 2013 Cumartesi

Stevie efendi stevie efendi!

Bu akşam New York'ta çalıyormuş, yavrumbebeğim. Bi daha izleyebilcek miyim acaba seni canlı canlı? Aralıkta Güney Amerikada çalıyomuşsun ama nasıl geleyim oraya poff.




24 Eylül 2013 Salı

Parayapıcını çalkala


İşimin gücümün goygoy olmasından kelli.

23 Eylül 2013 Pazartesi

Napsın adam

Ahahahah, of: "Dexter da napsın, 'ulan sevdiğimi sikiyorum, siktiğimi seviyorum' dedi..." - Tolga'nın dizi finali yorumlarından biri gfklhj.

Ah Reilly Vah Reilly



Bugün Özgür Mumcu yazınca öğrendim ahah. Bu fotoğrafta denizden çıkarılan heykel astronot James Reilly uzaya türk bayrağı götürdüğü için teşekkür mahiyetinde 1997 yılında Marmaris'e dikilen ve 2009 yılında bir ruh hastası tarafından sökülüp denize atılan heykel. Bonus olarak James Reilly'nin Semra Özal'dan plaket alışı:


22 Eylül 2013 Pazar

16 Eylül 2013 Pazartesi

Bu şekil doğmuş

Allmusic blog'ta Madonna'nın etkilendikleri ve etkiledikleriyle ilgili bir yazı çıkmış, güzel. Bu şarkılar arasından sadece Born This Way'de "Aha Madonna" diye düşündüydüm ben, heyhey. Stephanie Mills ve Northend etkilenimlerinden (evet) ise hiç haberim yoktu vay anasını, tam arakçıoğluymuş bizim Madonna'nım. Ayrıca manyak diyeceksiniz ama Regina - Baby Love'ın bi yerinde "Aa Kelis - Milkshake burdan mı almış" dedim, bakalım bulabilceniz mi :)

Dengede dengede dengede

Bahtsız kimyager Le Châtelier, dengeyle ilgili prensibi bulmuş olmasına rağmen laboratuvardaki patlamada az daha asistanını öldürünce amonyak üretimi denemelerini bırakmış, işin kaymağını Fritz Haber yemiş. Aşağıdaki crash course videosunda pek tatlı bir şekilde lafı geçince aklıma geldi.


The gang recycles their trash

(Pleated-jeans'ten şeyaptım.)

İncir ağacı

Benim gibi kariyer krizleri bitmeyenler için geliyor: Asrın ergeni Sylvia Plath'ın romanındaki meşhur incir ağacını çizmiş Gavin, Zen Pencils'te.

11 Eylül 2013 Çarşamba

I'm willing to take the riiisk


Ben de be Adele'im güzelim, ne güzel geldi bu şarkı bu saatte.

9 Eylül 2013 Pazartesi

Stevie Wonder - Another Star


Burda sona doğru (7:00 civarı) doğaçlayan vokal George Benson'mış, yavrum :)

Mavi mavi, ince ince

6 Eylül 2013 Cuma

Cok buyuk alkis

TRT Adam Olacak Cocuk'lari yayinlamaya baslamis, Rauf Denktas'in konuk oldugu Lefkosadaki programa denk geldim. Cocuk Tarkan - sikidim soylerken "kiz hepsi seninn mii... hssshf! hepsi seninnnnn mi" diyor. Of cok fantastik.

1 Eylül 2013 Pazar

İş Aş Betty Wright

En sevdiklerimden, Clean Up Woman. Sözlerinin derinliğine girmeyeyim.


31 Ağustos 2013 Cumartesi

I'm gonna love you just a little bit more baby

Bu sarkiyi barry efendiden daha seksi soyleyen de varmis. Yalniz deneysellige, arada fiskiran (evet) uflemelilere hazir degilseniz dinlemeyin. Her seyin bedeli var, seksiligin de, bir gun gelir odenir ode richard lan. https://www.youtube.com/watch?v=8LsH1fuIC0U&feature=youtube_gdata_player

16 Temmuz 2013 Salı

Seminer tiem

Şirince’de Din ve Akıl semineri var Eylülde, iki hafta sürecek. Ben gidemeyeceğim ama belki daha sonra İstanbulda da yapılır he?

15 Temmuz 2013 Pazartesi

Every çöp that I can

Geçende newsblur'de bakınırken (onu da feedly için terk ettim) alet bana zenhabits'i tavsiye etti. İlkbaş "bu ney ya kişisel gelişim şeyi, pfft gey" dedim ama okumaktan da kendimi alamadım. Şimdi bu, Leo Babauta diye bi insanın blogu, temel olarak "daha basit yaşayalım ki huzura erelim, bunu da şöyle yapıcaz bak" temalı bişey. Herifin kendiyle ilgili anlattıkları ne kadar doğrudur ne kadar değildir bilemem, ama ben okudukça gaza geldim. Bi baktım, dolapların içini temizliyorum, fazlalık kıyafetleri ayırıyorum, evdeki koltukları bazaları vermek için insanlara telefon ediyorum. Gereksiz gördüğüm her şeyi atmaya, her gün evden en az iki üç çöp poşetiyle çıkmaya başladım. Çıkardıkça hafifliyorum, rahatlıyorum, ohh. Sigarayı da bırakıcam. Yalnız büyük bir televizyonum var, onu ne yapacağımı henüz bilmiyorum. Satmaya/vermeye henüz hazır değilim sanki, ama bi yandan da varlığı rahatsız ediyor. Dur bakalım.