duygusal bir ibne oldugum icin saatlerdir ayni sarkiyi dinleyip duruyorum.
holding you in the morning
listening to the rhythm of your breathing
feeling such a need
you're everything to me
don't worry what people say
let them gossip, let them guess
no one should feel guilty
for finding happiness
we're so fragile at times
now there's no kissing goodnight
back to back, lying awake
instead of putting things right
when silence falls between us
all we do is miss each other
when the touch of lightness leaves us
all we feel's a lack of shelter
but you're not going to lose me
I'm not going anywhere
this is not the beginning of the end
feeling your fingers on me
skin touching skin
if a defense is what we need
look no further than what we're feeling
when I'm thinking of you
I hope that you can feel it
don't worry what people say
let them guess, let them gossip
but you're not going to lose me
I'm not going anywhere
this is not the beginning of the end
holding you in the morning
listening to the rhythm of your breathing
ah ya...
26 Eylül 2006 Salı
15 Eylül 2006 Cuma
humanclock
harika bisey, son derece gereksiz ve super. saati fotograflarla ogreniyorsun, envai cesit saat fotografi var. haha, muthis.
Emmenez Moi


filmin ozetini anlatir konusunu bildirir gibi bi paragraf:
simdi soyle, 60'larda fransa'da yasayan bir aile bu. aznavour ve patsy cline dinleyen sahane bir baba, spoiler olmamasi acisindan pek bahsetmek istemedigim bir anne ve isimlerinin bas harfleriyle filme adini veren (christian, raymond, antoine, zachary, yvan) bes erkek kardesten olusuyor. C.R.A.Z.Y. adinin bir diger kaynagi da elbette filmde de devamli duydugumuz ve gervais beaulieu (baba) ' nun cok sevdigi patsy cline sarkisi. christian kardeslerin en buyugu, cocuklugundan beri kalin siyah cerceveli gozlukleri var, zac onu "her zaman ve her yerde ne gorse okur" seklinde tarif eder. raymond icki - uyusturucu - seks uclusu arasinda yasamaktadir, surekli borc ister, kufreder ve eger etrafindaysa zac'e saldirir. antoine ailede christian ile birlikte gurur duyulan diger evlattir, sporcu ve aptaldir. zachary, filmin gozunden anlatildigi kardestir. (spoiler ben her ne kadar bir sonuca ulastigini veya onemli bir olayda gectigini gormesem/anlayamasam da zac'in ozel gucleri vardir. yaralari iyilestirir,vs. spoiler) yvan ise hakkinda en az fikrimizin oldugu, sisman kucuk kardestir.
--- burdan sonrasi spoiler icerebilir kosesi ---



evden ayrilinca zac kudus'e gider. dedigine gore isa'nin yurudugu yollardan gecmek ilginc olacakmis, bir de tabii annesinin gitmeyi cok istedigi bir yer oldugu icin gitmis. colde yururken fenalastigi anda yanina gelen koylu (artik kimse) onun yuzune gozune su serper, kucuk lord kendine gelir. bu esnada annesini de evde nefes nefese yuzune su carparken goruruz; tipki kucukken gonderildigi kampta gece yatagini islatarak uyanip, yatagini islattigi belli olmasin diye deli gibi dua edip yorganin altina uflerken annesinin de uyanip dua etmesi gibi. bence sey ya, bu zac'in oyle super bi gucu falan yok. yaralarin iyilesmesi falan ona bagli degil. annesiyle aralarinda boyle ozel bi sey, empati-otesi bi sey var.


zac'in buyuyup serpilip babasiyla emmenez moi'yi soyledigi su sahneye bakiyorum da, bi garip oldu bu cocuk ya. daha bi mulayim, boyle sakin, iddiali olmayan bir gorunumu olur, christian kadar degil ama daha az dikkat cekici bir varlik olur diyordum. o ise sanki ibnesin sen suclamalarinin ustune gitmek ister gibi saclarini dikiyor, parlak gomlekler giyip gogsunu aciyor.
fazla uzatmamak ve asil soylemek istedigimi soylemek istiyorum: zac gercekten ibne ve babasinin ogullari arasinda en sevdigi.
10 Eylül 2006 Pazar
the inner life of the cell
hucre icinde gecen olaylarin harikulade bir canlandirmasi. yalniz nedense fondaki muzik DNA replikasyonu esnasinda iyice duygusallasiyor.
gateway
yeni kesfettim, gayet guzel bir oyun. ayrica burda bulunsun diye, su salli polisli oyun, sarkitlardan kacmaca ve icinden cikilamayan odalar.
9 Eylül 2006 Cumartesi
illuzyon dunyasi
youtube'daki videolarini gorene kadar marco tempest'i hic duymamistim. illuzyonlara olan ilgisi bir zaman "aa iki boyutlu gibi ama uc boyutlu aslinda aa olm bu tek boyutlu?" veya "ba ba ba kagida yaklasinca daireler hareket ediyo!" veya "sen sindi sec karti ama bana gosterme, bak bulucam" gibi seylerden ve edward norton'in filminden ileri gidemeyen bir kisiyim, haliyle cok sevdim bunlari. fizik kuraliymis, insan gozuymus dusunmeyeceksin bunlari. gordugum videolarda marco temiz yuzuyle semsiye kucultuyor, kalem buyutuyor, catidan bir anda iniyor, karnindan ip geciriyor (allahm nasi ya?), televizyonla cambazlik yapiyor. hakkaten bravo marco.
8 Eylül 2006 Cuma
pazar sevisgenleri
(iki kisi masada oturmaktadir)
adam - ya ben aski yaladim yuttum.. bitirdim aski ben, astim..
kadin (dusunce balonu) - bugunki aklimla doverim simdi
adam - ya ben aski yaladim yuttum.. bitirdim aski ben, astim..
kadin (dusunce balonu) - bugunki aklimla doverim simdi
7 Eylül 2006 Perşembe
süpermen donuyor
ahahahah, birebir sozluk'te dolasirken superman donuyor basligini gorunce "oeh" demistim; ama acip baktim, gercekten boyle bi film varmis, yesilcam. ehaheh, tayfun, dunya gazetesi'nde calisiyor. alev'e asik. tayfun'u yillar once bir rokette bulmuslar, yesil bir tasla. hay allahim, ahahahah. izlemek istiyorum.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)